Daha Paylaşımcı

Keşfedin, ilham alın ve yeşil dönüşüm yolculuğunuzda GreeniX Blog’unu takip edin

Jeotermal Enerji Santralleri: Yenilenebilir ve Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin

4 dk Okuma Süresi / 30.04.2024 / Genel
Hemen bizimle iletişime geçin ve geleceğe bugünden yatırım yapın!
Greenix
Ogan
Ogan Kitapçı
Enerji Sistemleri Uzmanı

ogan.kitapci@greenix.com.tr


Jeotermal enerji santralleri, Dünya'nın iç kısmından kaynaklanan ısı enerjisini elektrik enerjisine çeviren sistemlerdir. Bu enerji dönüşüm süreci, fiziksel ve jeolojik prensiplere dayanır ve jeotermal santraller, bu prensipleri kullanarak sürekli ve güvenilir enerji sağlar.

1. Jeotermal Enerji Kaynaklarına Erişim

Jeotermal enerji, yer kabuğunun derinliklerinde, özellikle tektonik plaka sınırları gibi jeolojik olarak aktif bölgelerde bulunan yüksek sıcaklıktaki kayaçlar ve su rezervuarlarından elde edilir. Bu sıcaklıklar, radyoaktif bozunma ve geçmişteki magmatik aktiviteler gibi süreçlerden kaynaklanır.

2. Sıcak Su ve Buharın Çıkarılması

Jeotermal enerji üretimi için ilk adım, sıcak su veya buharı yüzeye çıkarmaktır. Bu amaçla, ısı rezervuarına ulaşmak için yüzlerce hatta binlerce metre derinliğe kadar kuyular açılır. Sıcak su veya buhar, bu kuyular aracılığıyla yüzeye taşınır.

Bazı jeotermal kuyularda kendinden basınçlıdır ve artezyen olarak üretim yapabilirler, bazı kuyular ise pompa ile değerlendirilir, bazı kuyularda ise havzada hiç su bulunmaz yüzeyden yer altındaki sıcak kayalara su pompalanır ve bu suyun ısıtılıp geri çekilmesiyle yer altındaki ısı kullanılır.

3. Enerji Dönüşümü / Elektrik Üretimi

Yüzeye çıkarılan sıcak su ve buhar, doğrudan türbinlerin döndürülmesi için kullanılır. Bu türbinler, mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren jeneratörlerle bağlantılıdır. Sıcak suyun kullanıldığı durumlarda, su önce bir ısı değiştirici vasıtasıyla sekonder bir akışkanı buharlaştırmak için kullanılır. Bu ikincil buhar, türbinleri çalıştırmak için kullanılır. Bu işlem, Rankine Çevrimi olarak bilinir ve buharın genişlemesi ve yoğunlaşması esasına dayanır.

4. Soğutma ve Yeniden Enjeksiyon

Elektrik üretimi sonrasında, kullanılan suyun sıcaklığı düşürülür ve genellikle jeotermal rezervuara yeniden enjekte edilir. Bu adım, rezervuarın sıcaklık ve basınç dengesini korumaya yardımcı olur, aynı zamanda çevresel etkiyi azaltır ve sürdürülebilir kullanımı sağlar.

Jeotermal enerji santralleri, termodinamik yasalarını kullanarak enerji dönüşümü gerçekleştirir. Bu süreçler, enerji verimliliği ve çevresel etkiler açısından sürekli olarak optimize edilmekte ve geliştirilmektedir. Ayrıca, jeotermal enerjinin çevresel dostu bir yenilenebilir enerji kaynağı olarak kabul edilmesi, bu enerji formunun teknolojik ve ekonomik açıdan daha da ilerlemesine olanak tanır. Jeotermal santraller, karbon ayak izini düşürmek ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak için kritik öneme sahiptir.

Jeotermal enerjinin önemi, birkaç farklı faktöre dayanır:

Sürdürülebilirlik: Jeotermal enerji, yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. Yer altındaki ısı kaynakları sürekli yenilendiği sürece, jeotermal enerji tükenmez bir kaynaktır.

Çevre Dostu: Jeotermal enerji santralleri, fosil yakıtların aksine çok düşük düzeyde sera gazı ve diğer kirleticiler yaymaktadır. Bu, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir avantaj sağlar.

Güvenilir ve Kararlı: Jeotermal santraller, güneş ve rüzgar gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre daha kararlı ve güvenilir enerji sağlar. Çünkü jeotermal enerji, hava koşullarından ve mevsimsel değişikliklerden etkilenmez.

Ekonomik Fayda: Jeotermal enerji, özellikle jeotermal aktivitenin yüksek olduğu bölgelerde, yerel ekonomilere katkı sağlayabilir. Enerji üretimi için dışa bağımlılığı azaltır ve enerji maliyetlerini düşürebilir.

Bu nedenlerle, jeotermal enerji, küresel enerji portföyünde önemli bir yer tutmaya devam etmektedir.

Öte yandan jeotermal enerji santrallerinin tüm bu pozitif yanlarının korunması tasarım ve işletmelerine bağlıdır, yer altından çıkan su ve gazlar çevreyi kirletici maddelere sahip olabilmektedir. Özellikle suda sülfür, bentonit ve bazı ağır metaller, gazda ise karbon monoksit, dioksit, metan gibi zehirli ya da sera gazları bulunabilmektedir. Jeotermal santralin tasarımı yer altından çıkan tüm suyun yer altındaki rezerve geri gönderilmesi, gazların ise filtrelenmesi ya da suyla birlikte reenjeksiyonla havzaya geri gönderilmesi gereklidir aksi takdirde jeotermal santral sürdürülebilir olmaktan çıkabilir.

Bir başka önemli nokta ise kullanılan suyun sıcaklığının ve miktarının düzenli takip edilmesi gerekliliğidir, jeotermal rezervin içindeki suyun dışarı atılarak tüketilmesi ya da suyun aşırı soğutulması rezervi kullanılamaz hale getirebilir.