Daha Paylaşımcı

Keşfedin, ilham alın ve yeşil dönüşüm yolculuğunuzda GreeniX Blog’unu takip edin

AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi: İş Dünyası İçin Yeni Bir Dönem

5 dk Okuma Süresi / 21.06.2024 / Genel
Hemen bizimle iletişime geçin ve geleceğe bugünden yatırım yapın!
Greenix
Ezgi B.
Ezgi B. Çilesiz
Sürdürülebilirlik Uzmanı

ezgi.cilesiz@greenix.com.tr


24 Nisan 2024'te Avrupa Parlamentosu, AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi'ni (CSDDD) kabul etti. Bu direktif, şirketlerin insan hakları ve çevresel etkileri dikkate alarak iş yapma biçimlerini kökten değiştirmeyi amaçlıyor. Avrupa genelindeki mevcut gereklilikleri uyumlu hale getiren ve diğer ülkeler için örnek teşkil eden bu yasa, işletmelerin faaliyetlerinde ve değer zincirlerinde gerekli özeni göstermelerini zorunlu kılacak.

Arka Plan

CSDDD, Avrupa Komisyonu tarafından ilk olarak 2022'de teklif edildi ve 2023 sonunda Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından geçici anlaşmaya varıldı. Uzun süren müzakereler sonucunda, nihai uzlaşma metni 24 Nisan 2024'te onaylandı. Bu direktif, Fransa'nın "Loi Vigilance" ve Almanya'nın "Lieferkettensorgfaltspflichtengesetz" gibi benzer mevzuatlarının ardından geldi ve Avrupa genelinde insan hakları ve çevresel durum tespiti için ortak bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor.

Kimler Etkilenecek?

Direktif, hem AB'de hem de AB dışında faaliyet gösteren büyük şirketleri kapsıyor. Özellikle:

AB İçinde Kurulu Şirketler:

1.000'den fazla çalışanı olan ve yıllık net cirosu 450 milyon Euro'yu aşan şirketler (veya bu tür kurumsal grupların nihai ana şirketleri).

AB'de yıllık telif hakları 22,5 milyon Euro'yu aşan franchising veya lisans anlaşmaları olan ve dünya çapında yıllık net cirosu 80 milyon Euro'yu aşan şirketler (veya bu tür kurumsal grupların nihai ana şirketleri).

AB Dışında Kurulu Şirketler:

AB'de yıllık net cirosu 450 milyon Euro'yu aşan şirketler (veya bu tür kurumsal grupların nihai ana şirketleri).

AB'de yıllık telif hakları 22,5 milyon Euro'yu aşan bayilik veya lisans anlaşmaları olan ve AB'de yıllık net cirosu 80 milyon Euro'yu aşan şirketler (veya bu tür kurumsal grupların nihai ana şirketleri).

Durum Tespiti Yükümlülükleri

CSDDD, şirketlerin fiili ve potansiyel olumsuz etkileri belirlemek, önlemek, hafifletmek ve telafi etmek için insan hakları ve çevresel durum tespiti yapmalarını gerektiriyor. Bu süreç, şirketlerin kendi iş faaliyetleri ve "faaliyet zincirleri" (yani ürün veya hizmetlerin tasarımı, üretimi, nakliyesi vb.) kapsamında yürütülmeli. Şirketler, faaliyetlerindeki ve değer zincirlerindeki riskleri belirleyerek bu risklere yönelik önleyici ve düzeltici tedbirler almak zorundalar. Ayrıca, şirketlerin bu etkileri önceliklendirmelerine izin veriliyor, bu da daha ciddi ve olası etkilerin öncelikli olarak ele alınmasını sağlıyor.

Paydaş Katılımı ve Yıllık Beyan

Direktif, şirketlerin etkilenen paydaşlarla anlamlı bir katılım sağlamasını, bildirim ve şikayet mekanizmaları oluşturmasını ve alınan önlemlerin etkinliğini periyodik olarak izlemesini zorunlu kılıyor. Şirketler, bu katılım süreçleri ile paydaşlarının görüşlerini ve endişelerini dikkate alarak daha kapsamlı ve etkili stratejiler geliştirebilirler. Ayrıca, sürdürülebilirlik raporlaması yapmayan şirketler, yıllık beyanlarını web sitelerinde yayınlamak zorunda olacak. Bu beyanlar, şirketlerin durum tespiti süreçlerini ve bu süreçlerin sonuçlarını şeffaf bir şekilde ortaya koymalarını sağlayacak.

İklim Geçiş Planları

Şirketlerin, Paris Anlaşması uyarınca küresel ısınmayı 1,5 °C ile sınırlamaya yönelik bir iklim geçiş planı hazırlamaları gerekecek. Bu plan, kömür, petrol ve gazla ilgili faaliyetleri ele almalı ve 2030 ve 2050'ye kadar sera gazı emisyonlarını azaltma hedefleri belirlemeli. İklim geçiş planları, şirketlerin uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaları için gerekli adımları ve yatırımları detaylandırmalı. Şirketler, kapsam 1, kapsam 2 ve kapsam 3 emisyonlarını azaltmaya yönelik mutlak hedefler belirleyerek bu hedeflere yönelik ilerlemelerini izlemelidir.

"Faaliyet Zinciri" Tanımı

CSDDD, önceki taslaklardan farklı olarak "faaliyet zinciri" kavramını getirdi. Bu kavram, ürün veya hizmetlerin tasarımı, çıkarılması, tedarik edilmesi, imalatı, nakliyesi veya geliştirilmesi gibi şirketin faaliyetlerini kapsıyor. Üst iş ortakları (tedarikçiler) ve alt iş ortakları (dağıtıcılar) da bu zincirin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ancak, ürünlerin elden çıkarılması ve şirketin alt iş ortaklarının şirket hizmetleriyle ilgili faaliyetleri bu kapsamın dışında tutulmuştur. Bu yaklaşım, şirketlerin kendi operasyonları ve doğrudan ilişkili iş ortaklarının faaliyetleri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasını hedefliyor.

Düzenleyici Yaptırımlar

Üye Devletler, uyumu denetlemek için denetleyici makamlar atayacak. Bu makamlar, bilgi talep etme, soruşturma yürütme ve uyumsuzluk durumunda düzeltici eylemler talep etme yetkisine sahip olacak. Uyumsuzluk durumunda, şirketlere yıllık gelirlerinin %5'ine kadar para cezası verilebilecek. Ayrıca, ciddi ve onarılamaz zarara ilişkin yakın bir riskin mevcut olduğu durumlarda geçici tedbirler alınabilecek. Bu yaptırımlar, şirketlerin direktife uyum sağlamalarını teşvik edecek ve ihlallerin önüne geçilmesini sağlayacaktır.

 

 

Hukuk Yolu ve Uygulama Takvimi

Direktif, hak talebinde bulunanların insan hakları ihlalleri nedeniyle şirketlere karşı hukuki çözüm aramalarına olanak tanıyacak. Bir şirket, kasıtlı veya ihmalkar bir şekilde olumsuz bir etkiyi önleyememesi veya sona erdirememesinden kaynaklanan zararlardan sorumlu olabilir. Ayrıca, şirketler faaliyet zincirindeki iş ortaklarının neden olduğu zararlardan müştereken sorumlu tutulabilecekler. Bu, şirketlerin sadece kendi faaliyetlerinde değil, aynı zamanda iş ortaklarının faaliyetlerinde de sorumluluk üstlenmelerini gerektiriyor.

En büyük şirketler için yükümlülükler 2027'de, daha küçük şirketler için ise 2028 ve 2029'da yürürlüğe girecek. Bu aşamalı uygulama takvimi, şirketlere uyum sağlamak için yeterli süre tanıyor.

Sonraki Adımlar

CSDDD, işletmeler için ciddi bir dönüşüm anlamına geliyor. Şirketlerin bu yeni yasal çerçeveye uyum sağlaması, sürdürülebilir ve etik iş yapma konusundaki taahhütlerini güçlendirecek ve uzun vadede daha sürdürülebilir bir iş dünyası yaratacaktır. Şirketler, yeni direktifin gerekliliklerine uyum sağlarken, sadece yasal uyumu değil, aynı zamanda paydaş güvenini ve kurumsal itibarlarını da artıracaklardır.